Öğretmenler günü

Herkes tüm öğretmenlerin gününü kutluyor ama ben gerçekten öğrenebilen,mesleğini aşk işle yapan.,nitelikli,bilgili nesiller yetiştirmeyi amaçlayan bu uğurda uğraşan idealist gerçek öğretmenlerimizin gününü kutluyorum...

Kolay peynir yapımı

Kalsiyum'un önemini hamilelik döneminden beri en ince ayrıntısına kadar öğreniyoruz,gereken şeyleri uygulayabilmek ayrı bir özen gerektiriyor bazılarımız için! ben mesela onlardan biriyim :( ve ne yazık ki kızım da bana benzemiş anne sütü hariç hiçbirşeyi yediremiyorum süt ve süt ürünlerinden ama inatla yapıyorum yoğurdunu mayalıyorum peynirini yapıyorum en azından kahvaltısına ve çorbasına karıştırıyorum börek yiyor arada içine koyuyorum..yapımı da çok kolay bu peynirin canım Anneannem Elmas hanımcığım dan bana benden size olsun Anneanneme de bir dua ederseniz ohhhh daha ne istiyeyim...nurlar için de yat canım Anneannem....


Kolay peynir yapımı


3 kg süt (ben keçi sütünden yapıyorum hepsinden olur)

1 kg ayran


Büyük bir tencerede Sütü kaynatıyoruz bir kapta hazırladığımız ayranı çırpıyoruz..bu arada ben kızım için yaparken tuz koymuyorum siz tuzlu isterseniz ayranınızı tuzlu yapıp süzerken de tuzunu koyabilirsiniz. Kaynayan süte ayranı döküp karıştırıyoruz hemen su ile sütün ayrıştığını göreceksiniz bi kabın üstüne süzgeç onun üstüne de temiz bir bez koyup yaptığımız peyniri süzüyoruz.suyu azalınca eğer sert bir peynir isterseniz bezi iyice sıkıp üstüne bir ağırlık koyup iyice süzdürebilirsiniz böylece kalıp peynir elde edebilirsiniz..ben daha yumuşak kullandığım için süzüp bırakıyorum..

Görüntüsünü beğenmesenizde tadı çok güzel oluyor....

"KİMSESİ SİZSİNİZ" projesi

  

Beni tanıyan arkadaşlarım bilir yeterliliklerim kabul görürse yuvadan bir çocuğumuz olsun isterim hep. Umutsuzluk,mutsuzluk,belirsizlikte bir çocuğa umut olmak! eksikliklerini giderebilmek yerini tutamazsak da Anne baba olabilmek,kızımıza bir kardeş,ailemize yeni bir üye...ama gel gör ki Türkiye'de kimsesiz çocuklarımız fazla olsa da evlat edinmek bir o kadar zor :( haklı olarak çok zorlu prosedürleri var.bu çocukları kişilik haklarını suistimal eden, onları iş gücü olarak gören vb zihniyetler sayesinde gerçekten aile olmak isteyen insanların önünde koca bir dağ oluşturan insancıklar yüzünden Evlatlar ailesiz,evler çocuk mutluluğundan uzak kalıyor ne acı! Ama koruyucu ailelik diye de bir şey var henüz kapsamlı bir araştırmaya girememişken instagramın sevilen annelerinden www.melinasmom.com Merve hnm. Çok güzel bir yazıyla çıktı karşıma ve aynen yayınlıyorum umarım çok fazla kişiye ulaşır herkes bu konuda bilinçlenir ve "KIMSESIZLERIN KIMSESI"olmak için hemen harekete geçerler....dünyada mutsuz çocuk kalmasın tüm çocuklar sevgiyle büyüsün dileklerimle...


Koruyucu Ailelik Nedir?


Evlat edinmeden çok daha kolay bir prosedüre sahip, koruyucu ailelik sistemi. Bir yakını olmayan veya çeşitli sebeplerden ötürü ailesinden ayrı yaşamak zorunda kalan ve yuvaya yerleşen çocuklarımızın, kendilerini koruyacak, sevecek, sosyal ve maddi gereksinimlerini karşılayabilecek sıcak bir aile ortamına ihtiyaçları vardır. Çocuklarımız kendi soyadını taşıyarak, velayeti alınmadan, kimi zaman öz ailesinin koşulları iyileşinceye kadar bir aile korumasına ihtiyaç duyarlar. Topluma yararlı bireyler olarak yetişebilmeleri için, psikolojik ve sosyal ihtiyaçları karşılanan bireyler olmaları gerekir. İşte bu noktada, koruyucu ailelik gerçekten çok yüce bir seçimdir. Çocukların yeterli sevgi alabildikleri, gereksinimlerinin düzenli olarak karşılandığı sıcak aile ortamında yetiştirildiklerinde sağlıklı bireyler olabildikleri bilimsel olarak kanıtlanmıştır.





İstanbul Koruyucu Aile Derneği Neler yapıyor?


2012 Aralık ayında, İstanbul’da kurulmuş ilk dernek olan İstanbul Koruyucu Aile Derneği, bu konuda aileleri bilinçlendirme toplantıları düzenliyor. Koruyucu aileliğin, sanıldığı gibi çekinilecek bir durum olmadığını, sağlıklı bireylerin sevgi ve ilgiyle, biraz da psikolojik destekle nasıl yetişebildiğini örnekliyor ve bizlere kanıtladığı gibi, bu desteği gerçekleştirmek isteyen ailelere de anlatıyor. Yuva yurtlarındaki çocukların, güvenilir ailelerin korumaları altında olmaları için çabalıyor. Nitelikli ailelerin yanına yerleşmelerine katkıda bulunuyor. Koruyucu aileliğin sürekliliğini artırmak için, bilinçlendirme odaklı çalışmalar yapıyor.


Ailelerin diğer koruyucu ailelerle bir araya gelip, sohbet edebilmesini ve sorunlar karşısında yalnız olmadıklarını hissetmelerini, duygu, düşünce ve paylaşım toplantıları düzenleyerek sağlıyor.


Koruyucu ailelerin yanına yerleşen çocuklarımızın, sosyal gereksinimlerinin düzgün sağlanabilmesi, kendi kendilerine yetebilen, özgüvenleri yüksek olan bireyler olabilmeleri için, ailelerin nasıl davranması gerektiği, ne tür destekler almaları gerektiği konusunda bilinçlendiriyor.


Devletin sağladığı maddi destekler de çok tatminkâr bu konuda. Mesela ben, en çok eğitim konusunda destek olup olunmadığını merak ettim. Özel okullar bu çocuklarımıza %100 burs vermek zorundalar ve öncelik tanımak durumundalar. Bu bağlamda, maddi olarak en büyük meblağ olan eğitim masrafı Devlet desteği altındaysa, koruyucu ailelere, psikolojik ve manevi desteğin haricine maddi olarak sosyal gereksinimlerini ve fiziki gereksinimlerini karşılamak düşüyor.


İstanbul’da şu anda 311 koruyucu aile var. Türkiye’de koruyucu aile yanındaki çocukların oranı %24’ken İngiltere’de bu oran %75. Yani hala koruyucu ailelerini bekleyen, geleceğe umutla bakan binlerce parlak çocuk var.





“Kimsesi Sizsiniz” projesi nedir? Nasıl destek olabilirsiniz?


Bu proje, koruyucu ailelikle ilgili geniş kitlelere ulaşarak bilinç ve farkındalık yaratma amacını gütmektedir. Bu amaç doğrultusunda, 20 Kasım Çocuk Hakları Günü’nde sosyal medya üzerinden yürütülmesi planlanan ve tanıtım amaçlı etkinliklerin düzenlenmesini kapsayan bir projedir.


Siz de bu yazıyı #kimsesisizsiniz hashtagiyle paylaşıp daha çok kişiye ulaşmasını sağlayabilirsiniz. Koruyucu aile olamasanız bile, kim bilir belki olabilecek birilerine ulaşmasına katkıda bulunursunuz.


Derneğin ayrıca kendisine yardım etmek isteyen gönüllülere, insan desteğine ihtiyacı da var.


Elimizde hangisi geliyorsa yapalım…


Twitter: ISTKoruyucuAile


Facebook: İstanbul Koruyucu Aile

Sebzeli tarhana

Annem bunu hiçbirşey yemeyen torunu Yuşa Mira için denedi ve çok güzel oldu biz de severek içiyoruz adınıda yok yok tarhanası koyduk:)) şimdi vereceğim ölçülerden oldukça tarhana çıkıyor siz bunları azaltıp çoğaltabilirsiniz sadece yoğurt ölçünüz hep diğer malzemelerden fazla olsun.


3 kg keçi yoğurdu

1 kase süt kaymağı

1 demet pazı

1 demet maydanoz

1 demet dereotu

1 kg kabak

1 kg havuç

1 kg domates

1 kg kapya biber

1 kg soğan

1/2 kg sarımsak

1 bardak nohut

Aldığı kadar un


Ilk olarak nohutu ıslatıp haşlamaya işlemini yapıyoruz bu mayalanma işlemimizin zemini olacak.daha sonra genişçe bir yoğurma kabında yoğurt kaymak ve un ile cıvık bir karışım elde ediyoruz. haşladığımız nohutları rondolayıp bu karışımın içine ekliyoruz.domates biber soğan ve sarımsakları çok az suda (buharda gibi) yumuşatıp rondolayıp karışıma ekliyoruz, kalan sebzeleri de direkt rondolayıp ekleyip karıştırıyoruz ve üstünü bir bezle kapatıp mayalanmaya bırakıyoruz.ara ara karıştırarak 3-4 gün mayalıyoruz (bu esnada çok kabarıp dökülmeler olabilir taşmaması için sürekli karıştırın.)Mayalanma işleminin ardından booool güneşin olduğu geniş bir alanda biz bez yada tepsi üstüne yayıp kurutma işlemine geçiyoruz ön arka sağ sol evire çevire her yerini kurutuyoruz bu arada elimizde ufaltmaya başlıyoruz ki rondo işlemi kolay olsun.tamamen kuruduğunda birazda gölge bir alanda dinlendirip isterseniz rondoyla isterseniz kevgirden geçirerek un haline getiriyoruz.bez torbalara koyup serin ve kuru bir yerde saklıyoruz ve afiyetle yiyoruz..


Normal tarhanamız da;Kabak,havuç,pazı,maydanoz,ve dereotu hariç diğerlerini aynen koyup aynı uygulamaları yapıyoruz...kış aylarının vazgeçilmez bir tadı offf yazarkende canım çekti hemen bir tarhana çorbası yapıp sıcak sıcak içelim barı;)))






Bebek tarhanası

Tarhana her yörede değişiklik gösterse de en çok bilinen çeşidi yoğurtlu unlu sebzeli ve Güneş'te kurtulmuş şekli oluyor.avrupaya insan göçü olduğu dönemlerde gelen Türk çocuklarının hemen hemen hiç hastanlanmadığı,diğer çocuklara göre çok güçlü bir bağışıklık sistemleri olduğu gözlemlemiş ve tabi boş durmayıp araştırmalar yapılmış yapılan tüm çalışmaların sonu tek bir şeye bağlanmış (tahminleri görelim demek geldi içimden:) ) tabiki TARHANA zengin içeriği Güneş'te kurutma vb en güçlü vitaminler antioksidanlar onlar bunlar şunlar d vitaminine kadar ne ararsan bulmuşlar içinde ve Türk mucizesi demişler gerçektende muhteşem birşey içinde yok yok heleki şimdi annemin yaptıklarında ne ararsan var Yuşa Mira doğduğundan beri annem sağolsun aştı kendini torununa özel herbişeyli tarhana bile yaptı tadı da harika oldu onun tarifini de aldım tabi ;) ama sırayla ilk önce 6.aydan sonra rahatlıkla kullandığımız bebiş tarhanamızın tarifi...buyursunlar efendim...


Biz keçi sütünden yaptık ama normalde inek sütünden de oluyor.


1 kase süt kaymağı

1 büyük kase yoğurt

Aldığı kadar tam buğday unu

Biz 3-4 tane soğan 2 baş sarımsak da koyduk isteyen bunları çıkarabilir yada çoğaltabilir...


Önce soğan ve sarımsakları azıcık buharlayıp rondoluyorsunuz sonra büyükçe bir kapta kaymak yoğurt ve unu güzelce karıştırıyorsunuz kıvamı yapışkan cıvık bir kıvam olacak aldığı kadar un koyuluyor rondoladığınız sebzeleri de katıp iyice karıştırıp oda sıcaklığında üstü kapalı mayalandırmaya bırakıyorsuuz ama sabah öğlen akşam karıştırmak üzere. Yaklaşık 2 gün karıştırma bekletme işlemi yapıyorsunuz hafif kabarmaya başladığı zaman bilin ki oldum ben beni güneşe götür diyordur tarhanamız. Sonra iyi güneş alan düz bir zemine un Serpip (biz geniş bir tepsi üzerinde bir örtüye serdik)kurutmaya başlıyorsunuz yaz sıcağında hemen kuruyorlar zaten her taraflarını kurutuyorsunuz bir taraftanda ellerinizde ovalayıp ufaltmaya başlayın tabi.tamamen kuruduğun da son işleme geçiliyor rondolamak ama ben rondo karşıtı olduğum için anneannemin yöntemini kullanıyorum kevgirden elle bastıra bastıra geçiriyorum biraz meşakkatli ama en doğal ve güzel

yöntemi bu ;) bez torbada gönül rahatlığıyla saklayıp bebişlerinize içiriyorsunuz...bebeğiniz büyüdükçe içine istediğiniz şeyi ekleyip pişirebilirsiniz..






Bal kabağı çorbası 2

Bal kabağı çorbası 2


1 küçük dilim kabak

1 küçük patates

1 küçük boy soğan

1diş sarımsak

1 bardak kemikli et suyu

1 bardak içme suyu

1 domates

Zeytinyağı


Öncelikle soğanları küp küp doğurayıp az zeytinyağında pembeleştiriyoruz (zeytin yağından duman çıkmayacak yoksa zararlı yağ oluşuyor) sarımsağı ekliyoruz patates ve kabakları da küp küp ekliyoruz en son domatesi rendeleyip suları da koyup pişiriyoruz.çatalla ezip ayda blendırdan geçirip afiyetle yedirebilirsiniz.


Not: kabakları küçük küçük kesip dondurucuya atıp bulamadığım zamanlarda çorbalara katmak üzere saklıyorum..


Sebze çorbaların da atıyorum arada

Bal kabağı mevsimi yapılsın çorbalar tatlılar...

Mevsim bal kabağı mevsimi enn sevdiklerimden,faydaları saymakla bitmeyen mucizelerden bir tanesi... Biz tatlısını hem tencerede hemde fırında yaparız ama Yuşa Mira henüz tatlılara başlamadığı için çorbasını afiyetle götürüyor :))) sadece çocuklar için değil bizler için de oldukça lezzetli iki şeklinin tarifi aşağıda şimdiden afiyet olsun ve bebeklerimize şifa,sağlık olsun...





Bal kabağı çorbası 1


1 dilim bal kabak (küçük boy)

1/2 bardak şehriye (isteğinize göre azaltır çoğalta bilirsiniz)
2 bardak süt
1 bardak su
Tuz

Kabakları küçük küpler halinde doğurayıp tencerede  1 bardak su ile haşlamaya bırakıyoruz kendisine sulayacağı için su yeterli olacaktır. Diğer tarafta sütte şehriyeleri pişmeye bırakıyoruz kabaklar pişince  çatallar ezip şehriyelerle birleştiriyoruz ve minnacıkk tuz ile lezzetlendirip afiyetle yediriyoruz bebişimize.bu arada ölçüleri azaltıp çoğaltabilirsiniz ben genelde göz kararı yaparım en iyisi de o dur ;))


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...